Haber

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA BAZI GERÇEKLERİ YENİDEN HATIRLATTIK

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında bazı gerçekleri bir kez daha hatırlattık

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Bize bu gururu yaşatan Deniz Kuvvetlerimizi, Hava Kuvvetlerimizi, Solo Türk ve Türk Yıldızlarımızı, tüm komutanlarımızı ve kahraman ordumuzun tüm mensuplarını bir kez daha tebrik ediyorum. Deniz Kuvvetlerimizin gücüne değil aynı zamanda çok önemli stratejik mesajlara da yer verdi.Cumhuriyetimizin 100. yılında bazıları “Gerçekleri bir kez daha hatırlattık” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 2,5 saat süren Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, konuşmasının başında, geçtiğimiz pazar günü kutlanan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı bir kez daha vatandaşları tebrik etti. Erdoğan, “Başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, aziz şehitlerimizi ve vatanı kanlarıyla sulayan kahraman gazilerimizi başta olmak üzere milli mücadelenin tüm kahramanlarını rahmetle anıyorum. Herkese teşekkür ediyorum.” Ülkem ve milletim adına Türkiye’nin kalkınması, ilerlemesi ve güçlenmesi için samimiyetle çalışan, 100. yıl heyecanımızı arayarak veya mesaj göndererek paylaşan dost ülke liderlerine şükranlarımı sunuyorum. Dış temsilciliklerimizde düzenlediğimiz 29 Ekim törenlerimizi onurlandıran değerli misafirlerimize şükranlarımı sunuyorum. Cumhuriyetimizin 100. yılını anlam ve önemine yakışır şekilde 85 milyon insanla birlikte kutlayacağız. “Gururla kutladık. Özellikle Boğaziçi’nde düzenlenen geçit törenimizde ülkemizin savunma sanayi alanında ulaştığı seviyeleri yeniden görme fırsatı bulduk” dedi.

‘GEÇİTİMİZ ÇOK ÖNEMLİ STRATEJİK MESAJLAR İÇERDİ’

Konuşmasına devam eden Erdoğan, “Dünyanın ilk Sih gemisi olan donanmamızın amiral gemisi TGC Anadolu öncülüğünde 100 savaş gemimizin düzenlediği geçit töreni bizi hem duygulandırdı hem de gurur kaynağı oldu. Bize bu gururu yaşatan donanmamızı, hava kuvvetlerimizi, Solo Türk’ü ve Türk Yıldızlarını görmekten gurur duyuyoruz.” Bu vesileyle kahraman ordumuzun tüm komutanlarını ve tüm mensuplarını tebrik ediyorum. Geçit törenimiz donanmamızın gücünü göstermenin yanı sıra çok önemli stratejik mesajlar da içeriyordu. Cumhuriyetimizin 100. yılında bazı gerçekleri hatırlattık. Vatanımızı canımızla koruyacağımıza, bağımsızlığımızı sonuna kadar koruyacağımıza, her gün 5 kez göğe yükseleceğimize. “Biz 85 milyon insan olarak kubbeden okunan ezanımızı susturmayacağımızı, rengini aziz kanından alan ay yıldızlı kızıl bayrağımızı indirmeyeceğimizi bir kez daha tüm dünyaya ilan ettik. Şehitlerimize ve bağımsızlığımızın gölgelenmesine izin vermeyeceğimize inanıyorum. Bölgemizin içinden geçtiği mahatara döneminde bu bildirilerin hakkıyla okunacağına inanıyorum” dedi.

‘ORDUMUZA GÜÇLENDİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Erdoğan, Türkiye’nin hiçbir ülkenin toprağında gözü olmadığını belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

“Her zaman söylediğimiz gibi bizim hiçbir ülkenin karasıyla, deniziyle, egemenliğiyle, iç işleriyle ilgilenmiyoruz. Biz sadece ‘İsterseniz savaşa hazır olun’ diyen atalarımızın rehberliğinde vatanımızı savunmaya çalışıyoruz. Barış,” Bedelini ödeyen bir millet olarak bu bizim için bir tercih değil, bir zorunluluktur.Türkiye’nin ayakta kalabilmesi için başta savunma sanayii olmak üzere her alanda güçlü olması ve kendini sürekli geliştirmesi gerekiyor. Aksi taktirde 780 bin kilometre kareye sıkıştırdığımız şu anki vatan bile bize fazla gelmeyecektir. Biz bunu çok iyi biliyoruz. Bu gerçeğin bilincinde olarak kimseye düşmanlık etmeden ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz. 100’üncü yıl vesilesiyle yaptığımız konuşmada, Türkiye’nin son yüzyılda kaydettiği ilerlemeyi somut rakamlarla karşılaştırmalı olarak sunmuştuk. Birkaç ana başlık altında özetin özeti niteliğindedir.” Bahsettiğimiz rakamlar Cumhuriyeti kimin koruduğunu, kimin istismar ettiğini açıkça gösteriyor.”

‘PAZAR MASASI GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN ARZUSUNU YANSITIYOR’

Cumhuriyetin 100. yıl dönümünde yaşanan olayların milli bayram kutlamaları açısından referans teşkil edeceğine inandığını belirten Erdoğan, “Cumhuriyeti salonlara, balolara hapsedenlere, onu kendi çıkarlarının aracı haline getirenlere. Yıllarca bu ülkede Cumhuriyet adına millete aykırı davrananlara, millete mal etmek yerine kendi ideolojilerini sahiplenenlere; kısacası; Cumhuriyeti kendi özleri olarak görenlerin bu tarihi yıldönümünü nasıl anlaması gerektiğini gösterdik. tescilli mülk. Günlerdir kutlamalarla ilgili yanlış bilgiler yayarak milletin boynuna boza pişirenlere biz de cevabımızı en hoş şekilde verdik. Milleti dışlayan, milleti olmayan soğuk törenler yerine omuzda kutlama yaptık. Cumhuriyetimizin ruhuna uygun olarak halkımızın yanında omuz omuza vererek, “Davetimizi kabul eden, evlerini, araçlarını, işyerlerini bayraklarımızla süsleyen tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Pazar günkü manzara aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal’in arzusunu da yansıtıyordu. Gazi’nin yaklaşık bir asır önce yaptığı uyarı son derece önemlidir; Bakın Gazi Mustafa Kemal çevresindeki bazı insanları nasıl uyarıyor; ‘Beni övmeyi bırak. Bize gelecek için ne yapacağımızı söyleyin.’ Evet; Cumhuriyete sahip çıkmak, Gazi’nin mirasına sahip çıkmak, övgü yarışıyla sağlanamaz. Ülkenin geleceğine dair bir ufuk çizmekle mümkündür. Gazi’nin mirasını gerçek anlamda yaşatacak olanlar, milletin efendisi olan değil, 85 milyon insanın tamamına hizmet edenlerdir. “Biz bunu başardık, bunu başardık” dedi.

‘GAZİ’NİN ÖLÜMÜNDEN SONRA MİLLET KATLİAMLARINI YAPANLAR ONLARDIR.’

Erdoğan, Türkiye’yi prangalarından kurtardıklarını belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

“Dönemimize kadar Türkiye’nin en büyük sorunu milletin kurduğu cumhuriyeti, milletin değerleri, inançları ve kültürüyle hesaplaşma aracı haline getiren istismarcılar olmuştur. Kemalistler yıllardır bu ülkeyi ikinci sınıf demokrasiye mahkum etmiş ve mecbur bırakmışlardır. ve ikinci sınıf ekonomi.Cumhuriyet Türkiye’ye ve kazanımlarına Atatürkçüler kadar zarar veren başka bir grup olmamıştır.Gazi’nin ölümünden sonra yıllarca millete acı çektirenler bunlardır.Bunlar Yıllarca milleti güçlü görmeyen, sandıkları gözünün önünden geçirenler.Rahmetli Menderes’ten merhum Özal’a kadar Türkiye aşkıyla çalışanlar hayatı zindan ettiler.Bunlar saldıran insanlardır. 1960’tan bu yana her 10 yılda bir, güya Cumhuriyeti korumak adına milli irade… Bunlar Anadolu insanına takunya diyerek hakaret eden, örümcek kafalı, makarnacı, yobaz, karnını kaşıyan adamlardır. Kıyafetlerinden dolayı kızlarımızı üniversite kapısında ağlatan insanlar bunlar. Bunlar sadece okuma hakkını değil, kamuda çalışma ve seçilme hakkını da gasp eden insanlardır. Bunlar sırf oy tercihlerinden dolayı depremzedelerimize hakaret eden insanlardır. Onlar bu faşist zihniyetin mensuplarıdır. Milletle ve milli iradeyle barışmak istemeyen bu çevreler, bugün de nefretlerini farklı şekillerde dışa vurmaya devam ediyor. “Onların kim olduğunu, ne gibi kötü niyetleri olduğunu çok iyi biliyoruz.”

‘İSRAİL 25 GÜNDEN BERİ DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLİYOR’

Konuşmasında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhuriyetimizin 100. yılını, Gazze ve Filistin’de kardeşlerimizin katledildiği acı bir dönemde karşıladık. 7 Ekim’den bu yana Gazzeli kardeşlerimiz şiddete maruz kalıyor. Büyük bir baskı ve vahşete maruz kalıyorlar.İsrail yönetimi, Avrupa ve Amerika’nın koşulsuz desteğiyle tam 25 gündür tüm dünyanın gözü önünde insanlık suçları işliyor.El-Ahli Hastanesi’nin ardından, Gazzeli kardeşlerimize hizmete sunduğumuz Dostluk Hastanesi dün İsrail güçleri tarafından hedef alındı.Kanser hastalarını tedavi eden bu kritik hastane İsrail barbarlığının son kurbanı sağlık kurumu oldu.Kanser hastaları ilaca erişimlerini kaybetti. savaşta bile hastanelere dokunulmaz, hasta taşıyan ambulanslara ateş açılmaz, bir ülkenin veya şehrin sağlık altyapısı yok edilemez, kuruluşlarla devletler arasındaki en büyük fark budur. Devletler aynı zamanda savaş kanunlarına da uyarlar. Bu baskın tek başına İsrail’in hiçbir hakkı, hukuku, insani değeri tanımadığını kanıtlamaya yeterlidir. İsrail’in sivillere yönelik doğrudan saldırıları sonucunda şu ana kadar aralarında çok sayıda bebek, çocuk ve kadının da bulunduğu 8 bin 500 Filistinli şehit oldu. “21 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı” dedi.

‘İSRAİL’İN EN KISA ZAMANDA DURDURULMASI GEREKTİĞİNİ İNANIYORUZ’

Erdoğan, Birleşmiş Milletler’e (BM) göre halen enkaz altında binden fazla cesedin bulunduğunu belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

“Yerinden edilenlerin sayısı 1 milyonu aştı. Gazze’deki binaların çok değerli bir kısmı yıkıldı veya yıkıldı. 3 hafta önce elektriği, suyu, yakıtı ve gıdası kesilen Gazzeliler bir haftadır açlıkla katlediliyor. bir tarafta ağır bombardıman, bir tarafta demokrasinin ve insan haklarının beşiği “Ne yazık ki terör örgütü haline gelmeye çalışan ülkeler bu katliama açıkça destek veriyorlar. Türkiye olarak ilk günden bu yana gösterdiğimiz insani, adil ve onurlu tavrımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Sivillere yönelik eylemleri kabul etmediğimizi her fırsatta vurguluyoruz. Daha fazla kan dökerek, daha fazla çocuğu öldürerek, daha fazla hastane, okul, cami, kilise ve pazar yerini vurarak, Gazze’ye daha fazla bomba atarak güvenliğin sağlanamayacağını belirtiyoruz. Devlet aklını tamamen kaybetmiş gibi görünen ve örgüt gibi davranan İsrail’in bir an önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Gazze’de işlenen savaş suçlarının faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için görüşmelerimiz devam ediyor. Mazlum ve masum Gazze halkının haklarını her platformda sonuna kadar savunacağız. “Partimizin grup toplantısında çatışmaların daha da tırmanmadan sona erdirilmesine ilişkin politika önerilerimizi paylaştık.”

‘VİCDAN OLANLAR mazlum GAZZE HALKI İÇİN SOKAKLARA DÖNDÜ’

Erdoğan, 28 Ekim’de Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen Büyük Filistin Mitingi ile Gazzelilerin yanında olduklarını gösterdiklerini belirterek, “1,5 milyondan fazla kişinin katıldığı mitingimiz dünyanın birçok yerinde yakından takip edildi. Özellikle İsrail’de, mazlumların, mağdurların koruyucusu olan ülkemiz işte budur.” Konuyla ilgili hassasiyetini çok güçlü bir şekilde ortaya koydu. Pazar günü Londra’dan Paris’e, New York’tan Berlin’e, Pakistan’dan Lübnan’a dünyanın farklı köşelerinde ahlaklı, vicdanlı ve onurlu insanlar, mazlum Gazze halkı için sokaklara çıktı. İsrail ile dayanışma adına sadece gösterileri değil, Filistin bayrağını bile yasaklayan Batılı ülkelerden gelen bu tepkileri çok değerli buluyoruz. Siyasi parti liderlerine, sanatçılara, yabancı misafirlerimize ve cesur insanlara bir kez daha teşekkür ediyoruz. İstanbul’daki mitinge 1,5 milyondan fazla kişi katıldı ve Gazze için ayağa kalktı. “Öyle yapıyorum” dedi.

‘GAZzeli kardeşlerimize tüm imkanlarımızla sahip çıkmaya devam ediyoruz’

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının 25’inci gününün geride kaldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bu katliamın önlenmesi bizim en öncelikli sorunumuzdur. Bunun için önce ateşkes sağlanmalı, ardından kalıcı barışa giden yol açılmalıdır. Herkesin katılımıyla gerçekleştirilecek Filistin-İsrail Uluslararası Barış Konferansı’na inanıyoruz. ilgili taraflar bunun için en uygun platform olacaktır. Bölgedeki aktörlerin işbirliğinde yeni bir dönem Güvenlik sisteminin kurulmasını gerekli görüyoruz. Türkiye olarak böyle bir adım atılması halinde sorumluluk almaya hazırız. Amacımız bölgemizi sürüklendiği bu girdaptan çıkarmaktır. Savaşın diplomatik yollarla bitirilmesi için çalışırken Gazzeli kardeşlerimize de tüm imkanlarımızla destek olmaya devam ediyoruz. Mısırlı yetkililerle uyum içerisindeyiz. Şu ana kadar Ariş Havalimanı’na 10 uçak dolusu yardım malzemesi gönderdik.Doktor, sağlık çalışanları, AFAD, Kızılay ve basın mensuplarının da aralarında bulunduğu 54 yetkilimizin bölgeye ulaştırılmasını sağladık.Toplam yardım malzemesi miktarı Ülkemizin gönderdiği ve bir kısmı Gazzeli kardeşlerimize ulaşan yardımların miktarı ise 213 ton oldu. Refah Kapısı’ndan Gazze’ye daha fazla insani yardımın girmesine izin verildikçe yardımlarımızı artıracağız. “Uluslararası toplumun refah kapısını açık tutması için İsrail yönetimine baskı yapması önemlidir.”

‘BATI DÜNYASI GAZZE’DE BİR KEZ DAHA İNSANLIK SINAVINDA BAŞARISIZ OLDU’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, dün olduğu gibi bugün de Filistinli kardeşlerinin yanındadır. Gerekeni zayıf bir şekilde yapmaktadır. Ancak Batı dünyası, özellikle Avrupa ülkeleri, Gazze’de bir kez daha insanlık sınavını geçemedi” dedi. Bakın tam 25 gündür çocuklar ölüyor.” kadınlar ölüyor. Hastaneler bombalanıyor. Tam 25 gün boyunca 2 milyon 300 bin mazlum 360 kilometre boyunca yaşam mücadelesi veriyor. Tam 25 gün boyunca Gazze’de tüm insanlık hasreti birer birer yok edildi. Ancak Avrupa Birliği, İsrail’i bırakın kınamayı, çıkıp kınadı. Ateşkes çağrısı bile yapamıyor. Uluslararası medya kuruluşları Gazze’de 34’ten fazla meslektaşının katledilmesine rağmen tek bir kritik cümle bile söyleyemiyor. Bunu yapmak yerine İsrail’in vahşetini örtbas etmeye çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi sadece Gazze’deki Birleşmiş Milletler kuruluşlarını ve personelini hedef alıyor. “İzliyor” dedi.

‘İNSAN HAKLARI KURULUŞLARI 25 GÜNDEN BOYUNCA HİÇBİR TEPKİ GÖSTERMEDİ’

Erdoğan, Gazze’deki baskınlara tepkisiz kalanlara yönelik eleştirilerini sürdürerek, “25 gün boyunca işlenen insanlık suçlarına İnsan Hakları Örgütleri hiçbir tepki göstermiyor. Kısacası sorun Türkiye ve İslam dünyası olunca, Ortalığı karıştırmak İsrail’in savaş suçları karşısında görünmemeyi tercih ediyor. Bu çok açık.” Ve açıkça söylüyorum; Bugün Gazze’de binlerce çocuğun ölümünü izleyenlerin gelecekte hiçbir sözü olmayacak. Önemli olan zor zamanlarda konuşmaktır. Bugün gerçeği ifade etmek için. Bugün gerçekleri haykırmak için. İsrail’in katliamlarına sessiz kalan tatlı su hakları savunucularından insanlığa ve dünyaya “Bundan henüz bir hayır çıkmayacak. Biz buna inanıyoruz ve ona göre hareket ediyoruz. İnşallah bundan sonra da dik ve kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz” dedi. .

’30 YIL SONRA HEDEFLERİ BELİRLİYORUZ’

Erdoğan, uluslararası alanda söz sahibi bir ülke olmanın yolunun, ekonomisi her yönüyle zor bir ülke olmaktan geçtiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Bu anlayışla Türk ekonomisini güçlendirmeye, büyütmeye ve karşılaştığı zorlukları başarıyla aşmak için çalışmaya devam ediyoruz. 2024 Cumhurbaşkanlığı yıllık programı geçtiğimiz hafta yayınlandı. Geçtiğimiz haftalarda 12. Kalkınma Planını da takdirlerine sunmuştuk. Meclis. 2024-2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı Meclis’e sunuldu. Müzakereler tamamlandıktan sonra uygulamaya koyacağız. Planın en değerli özelliği, tüm taraflarla istişarede bulunularak hazırlanmış olmasıdır. Katılımcı yaklaşım 2053 vizyonumuza ışık tutuyor. Bazıları günlerini parti içi kavgalarla, Güneş Motel kadar utanç verici pazarlıklarla, siyasete inancı zedeleyen oyunlarla geçirirken biz 30 yılı geride bırakıyoruz. Artık geleceğin hedeflerini belirliyoruz. Nasıl ki Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına, 21 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak kadar güçlü bir ülke olarak girdiysek, İstanbul’un Fethinin 600’üncü yılını da, satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 5 ekonomisinden biri olarak, ümitle karşılayacağız.”

‘GENÇLERİMİZİN KENDİLERİNİ EN İYİ şekilde yetiştirebilmeleri için fedakarlıktan kaçınmıyoruz’

Türk ekonomisi için 2053 hedefinin 7,7 trilyon dolarlık milli gelir düzeyine ulaşmak olduğunu belirten Erdoğan, “Türkiye, bugün bazılarına hayal gibi görünen bu seviyeye ulaşabilecek potansiyele, imkana ve kapasiteye sahip bir ülkedir.” Bu hedeflere giden yolda en kritik konu günlük meselelere takılıp kalmamaktır.” Biz de gözlerimizi ufuktan ayırmamaya dikkat ediyoruz. Ekonomimizin kurallarını zorlamanın değeri adına meydanlarda vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri tutmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta örgün eğitimdeki üniversite öğrencilerimize cep telefonu ve bilgisayar desteği ile ücretsiz 10 GB internet sözümüzü yerine getirdik. Onların en donanımlı şekilde eğitilmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Göreve geldiğimizde yükseköğretim öğrencilerimize verilen kredi burs miktarı ne kadardı? 45 liraydı. 2023 prestijiyle bu rakamı 27 kat artırarak lisansta 1.250 liraya, yüksek lisansta 2.500 liraya, doktorada ise 3.700 liraya çıkaracağız. Ayrıca kredi kullanan öğrencilerimizin geri ödemelerinde TEFE-TÜFE oranı güncellemelerini kaldırarak sadece anaparanın ödenmesini sağladık. “Bu sayede 3 milyon 300 bin öğrencinin toplam 27 milyar liralık borcunu silmiş olduk” dedi.

‘YENİ KREDİ VE BURS TUTARLARI TÜM ÖĞRENCİLERİMİZE HAYIRLI OLSUN’

Erdoğan, 2024 yılı kredi burs rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Kredi burs sayısını lisans öğrencileri için 1.250 liradan 2.000 liraya, yüksek lisans öğrencileri için 2.500 liradan 4.000 liraya, 3.750 liradan 6.000 liraya çıkarıyoruz. Doktora öğrencilerine yönelik yeni kredi “Ve burs kriterlerinin de tüm öğrencilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

‘EMEKLİLERE 5 BİN LİRA İkramiye İÇİN MECLİS ONAYI ALDIK’

Emeklilere yapılacak 5 bin liralık tek seferlik ödemeye ilişkin sürecin tamamlanmak üzere olduğunu belirten Erdoğan, “Meclisimizin onayını aldık. Emeğimizin ödemelerini, belirlediğimiz çerçevede yapacağız” dedi. Önümüzdeki haftalarda açıklanacak. 21 yılda emekli olsun, kamu görevlisi olsun, personel olsun hiçbir ücretli çalışanımızı enflasyona tabi tutamayacağımızı herkesin bilmesini istiyorum.” Bu konuda hiçbir zaman taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Elbette ne yaparsak yapalım depremzedelerimizi ihmal etmiyoruz. Afetten zarar gören 11 ilimizde 200 bin konutun inşaatı hızla devam ediyor. Üretimi tamamlanan konutları yakın zamanda adım adım teslim etmeye başlayacağız. Yıl sonuna kadar 41 bin konut, 5 konut yapılacak. “1.000 adet köy evinin teslimini planlıyoruz. Diğer evlerimiz ve köy evlerimiz tamamlandıkça bunları da kademeli olarak teslim edeceğiz. Yerinde dönüşüm projemiz için kredi ve hibe fiyatlarını güncelledik. Bu projeyi hızla hayata geçiriyoruz.” Şu ana kadar 235 bin kardeşimiz başvuruda bulundu” dedi.

‘HAYAT PALİYETİ VE ENFLASYON KONUSUNDA GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALIYORUZ’

Erdoğan, deprem bölgesindeki KOBİ’lere yönelik KOSGEB aracılığıyla yeni bir kredi paketi başlattıklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Dünya Bankası iş birliğiyle işletme başına 200 bin lira ile 750 bin lira arasında faizsiz kredi sağlayacağız. En büyük baş ağrısı olan hayat pahalılığı ve enflasyon sorunlarına karşı da gerekli tedbirleri alıyoruz. Son aylarda bizim için hiçbir ekonomik temeli olmayan bahanelerle milletin gıdasını, ekmeğini katleden fırsatçılara kesinlikle karşıyız.” Bırakmayacağız. Farklı kampanyalarla iş dünyamızı enflasyonla mücadelemize dahil ediyoruz. Bunun en somut örneklerinden biri gıda başta olmak üzere tedarik zincirindeki aksaklıklardan kaynaklanan enflasyon oranının en aza indirilmesi için yaptığımız işbirliği davetidir. İndirim kampanyası davetimize 400’den fazla firma, 50 bine yakın şube katıldı. İle katıldı. Bu sayı her geçen gün artıyor. Otomobil gibi fahiş fiyat balonlarının oluştuğu bazı sektörlerde dengelenme başladı. Konut sektöründe de benzer bir tablonun ortaya çıktığına tanık oluyoruz. Tüm dünya gibi bizi de olumsuz etkileyen enflasyon sorununu daha önce olduğu gibi yine tek haneli rakamlara indireceğiz. Bölgemizde ortaya çıkan yeni krizler ve çatışmalar işimizi zorlaştırsa da Allah’ın izniyle bunları aşacak iradeye sahibiz. Milletimizin bu konuda bize ve ekonomi yönetimimize güvenmeye devam etmesini bekliyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu